Uzman Psikolog / Psikoterapist 

Dilara Pepedil

Aile Terapisi, Oyun Terapisi, Psikolojik - Pedagojik Danışmanlık

PSİKOTERAPİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK

  bir lüksten öte, uzun yaşam dönemimizde yaşadığımız iniş çıkışlarda, yönümüzü yolumuzu kaybettiğimiz zamanlarda, hayatımızın anlamını sorguladığımızda, isteyerek veya istemeden karşılaştığımız değişimlerle başetme yolunda  bir ihtiyaçtır...
dilarapepedil


çalışma alanlarımız
Aİle Danışmanlığı
Evlİlİk sürecİnde Danışmanlık
Aİle Terapİsİ
Boşanma öncesİ Danışmanlık
İlİŞKİ DANIŞMANLIĞI




ÇALIŞMA ALANLARIMIZ
depresyon
kaygı 
özgüven 
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI













ÇALIŞMA ALANLARIMIZ
OYUN TERAPİSİ
ÇOCUK RESİMLERİNİN PSİKO-PEDAGOJİK AÇIDAN YORUMLANMASI

sanat terapisi

Makaleler

Tükenmişlik Sendromu

  • Makaleler - Tükenmişlik Sendromu

    TÜKENMİŞLİK SENDROMU
    2013 itibariyle hayatımıza medya ile dahil olan ancak önceki yıllardan itibaren zaten psikolojide
    var olan bir kavram: Tükenmişlik Sendromu. Özellikle, yaşam sürecindeki değişimler ve çalışma
    şartlarının etkisiyle gelişebiliyor. Tükenme; kısır, içinden çıkılmaya çalışılan ancak çıkılamayan bir
    süreci içermektedir. Hepimiz yaşamımızın bir döneminde bu süreçten geçmekteyiz. Bir kısmımız
    farkına vararak bu süreci atlatıyor, bir kısmımız süreci sürdürmeye devam ediyor, bir kısmımız ise bu
    durumun farkına dahi varmıyor.
    Tükenmişlik sürecine baktığımızda; aslında psikolojik strese maruz kalma periyodu ile aynı
    seyirde devam ediyor. Stres olgusu belli bir noktada olduğunda; bireye canlılık hareketlilik
    kazandırırken, normalden fazla stres mevcut olduğunda ise kaygı süreci artmaktadır. Kaygı sürecinin
    artmasına bağlı olarak performansta psikolojik ve fizyolojik bir bozulma gelişmektedir. Tükenmişlik
    sürecinde de stres sürecinde olduğu şekilde aşırı düzeyde bir stres faktörü bulunuyor örneğin:
    çocuk, doğum, hamilelik, ilişki –evlilik problemleri, hastalık, belirsizlik, ekstra iş yükü vb. Bu stres
    faktörü olgusuna yönelik başetme açısından yetersiz zaman ve yetersiz psikolojik fizyolojik kapasite
    bulunuyor. Yeterince zamana sahip olmadan stres koşulu ile başedilmeye çalışıldığında, bu süreci
    yaşayan birey yetersizlik ve başarısızlık duygusu ile karşı karşıya kalıyor. Yetersizlik ve başaramama
    duygusu psikolojik olarak bireyi çökertirken fizyolojik olarak beden üzerinde etkilerini gösteriyor. Bu
    süreçte tıpkı kısır bir döngünün içerisinde savrulur gibi birey yaşamsal faaliyetlerini sürdürmeye
    çalışıyor. Maalesef; bu periyod sağlıksız olarak işlediğinden kişi kendine uzak, duygu durumu olumsuz
    duygu-durumunda seyreden, tükenmişlik sendromu taşıyan bireyler yaşam koşullarına yönelik
    başetme gücü azalmış bir şekilde hayatlarını idame ettiriyorlar.
    Tükenmişlik sürecini yaşayan bir anne için, çocuğunun ya da eşinin davranışları istek ve
    beklentileri anlamsız hale gelmeye başlıyor. Çünkü burada anne birey olarak kendi anlamını
    kaybettiğinden ve kendine verimli olamadığından ne çocuğuna sağlıklı annelik yapabiliyor ne de eşiyle
    olan ilişkisini sağlıklı bir şekilde sürdürebiliyor. Tükenmiş bir çalışan ise; işini yapılması gerektiği için
    yapmaya başlıyor, işine ait olma duygusunu kaybediyor, performansında bir azalma gösteriyor ve en
    önemlisi de hayatının anlamlılığını kaybediyor. Ayrıca tükenmişlik yaşayan çalışan çalışma
    arkadaşlarıyla veya ilişkilerinde ciddi problemler yaşayabiliyor.
    Tükenmişlik Sürecinde Olduğunuzun Belirtileri Nelerdir?
    *Fizyolojik ve psikolojik yorgunluk
    *Hayatın anlamsızlığı düşüncesi
    *Normalden fazla yemek yeme, alkol, sigara vb. Kullanımı
    *Ekstra uyku ya da uykusuzluk
    *Olumsuz duygu içeriğinde artış (öfke, kaygı, korku, gerilim, mutsuzluk, huzursuzluk)
    *Kilo artışı veya kilo azalması
    Tükenmişlik depresyonla benzer özellikler göstermektedir. Ancak yoğun bir stres faktörü ve bu
    durumla başedeme ve fizyolojik ve psikolojik olarak yetersiz olma durumunu tükenmişlik

    içermektedir. Tükenmişlik süreci içerisinde bir depresyon olgusunu barındırmaktadır. Çünkü bireyin
    olumlu düşünme ve hissetme becerisi tamamiyle bozulmuştur. Bu sürecin bir buçuk aydan fazla
    sürdüğü hallerde mutlaka bir uzmandan yardım alınması gerekmektedir. Yardım alınmadığı takdirde
    depresyon şiddetli bir hale gelecek şekilde artarak devam edecektir bireyin yaşamıda bu süreçten
    ciddi şekilde olumsuz etkilenecektir.

    Uzman Psikolog / Psikoterepist
    Pedagog - Aile Danışmanı
    Dilara Pepedil

    Yazının tüm hakkı Dilara Pepedil'e aittir, izinsiz kopyalanamaz.

  • Makaleler - Narsist Olmak ya da Bir Narsis...

    NARSİST OLMAK YA DA BİR NARSİSTİN KARŞISINDA OLMAK
    Hayatınızda belki de en çok problem yaşadığınız kişi bir narsisttir kim bilir?
    Narsisizm yüzyıllar önce mitolojide yer alan ve elbette psikolojide de kendine
    yer bulan bir kavram. ‘Narkissos’ kendine öylesine hayrandır ki sudaki
    yansımasına kapılıp düşer, hayatının sonu da maalesef kendine hayranlığından
    gelir. 21. Yüzyılda en çok savunulan kavramlardan bir tanesi kendinizi daha
    çok sevin, kendiniz için bir şeyler yapın, kendiniz için neler yaparsınız
    söylemleri ile yaygınlaşırken dünyanın gidişatı da bir bakıma narsist olmayı
    teşvik etmekte. Ancak kendini sevmek ve narsisizm birbirinden ayrılan
    kavramlar.
    Kendini sevebilme becerisi kazanan kişi, sahip olduğu artı ve eksilere bütün
    olumlu olumsuz özellikleriyle kendini kabul edebilme becerisini kazanmıştır.
    Kendini koşul ne olursa olsun sevebilme yetisini taşımaktadır. ‘ Kendinizi
    seviyor musunuz?’ diye sorulduğunda büyük bir çoğunluk ‘aa sevmez miyim,
    insan kendini sevmez mi?, kendini sevmeyen bir başkasını nasıl sever
    söylemleriyle cevap vermektedir. Ancak; kendini koşulsuz sevme ve koşulsuz
    kabul edebilme becerisi sanıldığı kadar kolay değildir. Çünkü insanın kendini
    sevebilmesi yaşamında yaptığı tüm hataları, iyi kötü ayırtetmeden tüm
    yaşadıklarını, maruz kaldığı olumsuz tutumları, pişmanlıklarını, öfkelerini,
    olumsuz tüm hislerini ve hayatında yanlış yaptığı ya da kendisine yanlış yapılan
    herkesi ve en önemlisi de kendini affedebilmesini de barındırır. Şimdi aynı
    soruyu yeniden soruyorum ‘kendinizi koşulsuz seviyor ve kabul ediyor
    musunuz?’
    Yukarıda kendini sevme becerisini içeren tüm başlıklar açıkçası tek tek ele
    alınıp açıklanması gereken kavramlar, görüldüğü üzere kendini sevme becerisi
    birçok kavramı da içerisinde barındırıyor. Yazımızın konusu narsisizme
    dönersek eğer bir narsist her şeyden çok kendini çok sevmektedir. Fakat bu
    sevgi asla bir koşulsuz sevgi özelliği taşımamaktadır. Narsist biri bilinçaltında
    kendisini öylesine yetersiz hisseder ki bunu gizlemek adına kendi isteklerine ve
    kendi dünyasına, kendi koşullarına ekstra özen göstererek bu durumu kapatmaya
    çalışır. Narsist birinin her ilişki düzeyinde, öncelik olarak kendi ihtiyaçları
    gelmektedir. Karşısındaki kişi çıkarlarına uygun amaca hizmet ettiği takdirde,
    ilişkisini sürdürmek adına hiçbir problem yoktur. Ama; bir gün gelirde çıkarları
    yeterince karşılanmazsa o ilişkiden koşar adım uzaklaşacaktır. Narsist biri asla
    fedakarlık göstermez ve her zaman kendi isteklerini ön plana alarak davranışlar
    sergilemektedir. Bir narsist; duyguları ifade etmeyi her zaman yetersizlik olarak

    görmektedir. Ayrıca; çatışma anlarında narsist birinin stratejisi her zaman ‘en iyi
    savunma saldırıdır’ yaklaşımıdır. Bir narsist; hiçbir zaman hatalı olduğunu kabul
    etmeyecektir ve eleştiriyi hiçbir zaman sindiremeyecektir. Çocukken her istediği
    yerine getirilen ve şımartılan her isteğine evet denilen çocukların ilerde
    potansiyel narsist olma eğilimi çok yüksektir. Narsist kişi bencil eğilimi
    fazlasıyla taşımaktadır. İlişkide bir taraf narsistse eğer o ilişkide narsist bireye
    yönelik empati beklentisi kesinlikle karşılanmayacaktır. Narsist kişi ‘hayır’
    kelimesini kesinlikle kabullenmeyecektir. Bu kavramların varlığı narsistik
    kişilik bozukluğu taşıyan bireylerde gözlenmektedir. Narsist kişiler gerçek
    sevgiyi, fedakarlığı ve koşulsuz sevgiyi bilmediklerinden daha çok çıkarlarına
    hedeflerine yönelik olarak sığ düzeyde ilişkiler kuracaklardır.
    Narsistik eğilime bağlı tutum ve davranış bozukluklarının terapi koşulunda
    tedavisi uzun süreli olarak mümkündür; fakat bir narsistin tedavi alma eğilimi
    göstermesi ve terapi desteğine başvurması çok zordur. Karşınızda bir narsist
    varsa eğer bu ilişkiyi sürdürmek ciddi bir mücadele ve herşeyden önemlisi
    sağlıklı ve güçlü bir ruh sağlığına sahip olmayı gerektirmektedir. Karşınızdaki
    eşiniz, patronunuz, anneniz, babanız, kayınvalideniz, çocuğunuz, arkadaşınız,
    sevgiliniz bir narsistse onun ihtiyaçlarını karşılamaktan ve önceliklerinizi ona
    vermekten kendinizi bazen kaybedebilirsiniz. Bu süreçte kendinizi narsiste
    kurban etmemek için mutlaka profesyonel destek almalısınız. Birey olarak
    hayatınızdaki bir narsisti haketmediği bir noktaya koyduğunuzdan, hayatınızda
    denge problemi yaşamanız olası görünmektedir. Narsistik eğilim taşıyan bir
    ilişkide; alma-verme dengesi duygusal olarak ve ilişki açısından dengede
    gelişmeyecektir. Bir taraf kendinden fazlasıyla verirken karşısındaki bir
    narsistse aldıklarına karşılık duygusal ve ilişki açısından aldıkları kadar hatta
    daha azını dahi vermeyecektir. Sağlıklı ilişki duygusal olarak dengeli bir alış-
    veriş barındırırken bir narsistle olan ilişkide alma eğilimi sadece narsist tarafa
    yönelecektir.
    Bu sebeple zararın neresinden dönülse kardır yaklaşımıyla da olsa kendinizi ve
    hayatınızı değiştirebilmek için hiçbir zamanın geç olmadığını ve her yeni günün
    kendinize şans vermek için yeni bir mucize taşıdığını hatırlayın. Bu süreci ister
    profesyonel destek alarak ister sadece bir kararın peşinden tutarlılık ve
    kararlılıkla devam ederek sağlayabilirsiniz.

    Uzman Psikolog / Psikoterapist
    Pedagog - Aile Danışmanı
    Dilara Pepedil

    Yazının tüm hakkı Dilara Pepedil'e aittir, izinsiz çoğaltıp kopyalanamaz.

HAKKIMDA

Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nde 2008 yılında tamamlayıp ‘psikolog’ ünvanını almıştır. Lisans eğitimi sonrasında, Marmara Üniversitesi'nde sosyal bilimler enstitüsüne bağlı 'örgütsel davranış' bölümünde ‘iyi-oluş’ konusundaki teziyle yüksek lisans eğitimini noktalamıştır. Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde Pedagojik Formasyon ve Eğitimi sonrasında; 'pedagog', 'rehberlik ve psikolojik danışmanlık' ünvanlarını almıştır. Ruh sağlığı alanında bireysel olarak psikolojik danışmanlık  ve kurumsal olarak eğitim ve danışmanlık görevlerini özel ve devlete bağlı kurumlarda yürütmüştür. Aile Terapisi ve Aile Danışmanlığı, Oyun Terapisi, Çocuk Resimlerinin Psiko-pedagojik Açıdan Yorumlanması, Hipnoterapi, KindyROO Uluslararası Erken Çocukluk ve Gelişim Akademisi eğitim ve sertifikaları bulunmaktadır. Sanat Terapisi eğitimini 2020 yılında tamamlamıştır. 2022 yılında Dr. Alp Karaosmanoğlu'nun vermiş olduğu  Ulusal Şema Terapi Eğitimi'ne katılmıştır. Yaklaşık olarak on-beş yıldır profesyonel olarak, psikolojik / pedagojik danışmanlık, psiko-terapistlik ve aile danışmanlığı görevlerini yürütmektedir. Ayrıca aktif olarak yetişkin, çocuklar ve ailelere yönelik, atölye ve seminer çalışmalarını yürütmektedir. Halen akademik olarak doktora eğitiminin tez proje dönemine devam etmekte olup, bunun yanında profesyonel olarak online ve yüzyüze olarak psikoterapi psikolojik pedagojik danışmanlık ve seminer görevlerini yürütmektedir. Aksa (Kazancı Holding), Defacto, Çukurova Belediyesi, Optimum Adana, Esas 01 Burada, Organize Sanayi Tursan, KindyROO Türkiye, Galeria Kulak Burun Boğaz, Sevgi Göz Merkezi kurumlarında eğitim ve seminerler vermiştir. 

Foto Galeri

Sağlık kurumunuzu ya da sizi anlatan fotoğrafları paylaşın!

Bu kısma fotoğraf için bir açıklama veya küçük bir tanıtım içeriği yazabilirsiniz.
Öfke ve Öfke Kontrolü Hakkındaki sunumuyla Uzman Psikolog Dilara Pepedil bu sempozyuma davetli konuşmacı olarak 05/19'da katılmıştır.
Bu kısma fotoğraf için bir açıklama veya küçük bir tanıtım içeriği yazabilirsiniz.

İletişim & Randevu Formu

Lütfen bilgi veya randevu talebiniz için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

Formunuz iletilmiştir. Teşekkür ederiz.
Submit

pskdilarapepedil.com

Çukurova

HARİTADA AÇ